23 Eylül 2014 Salı

ATATÜRK'ÜN SOYU (OSMANLI ARŞİV BELGELERİ)

Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'a iftira atanlar bu belgeleri gördüklerinde ne diyecekler? Dindar ve müslüman olduğu bilindiği halde uydurma ve sahte bir Osmanlı belgesi düzenleyip kendisine ağıza alınmayacak iftiralarda bulunanlar şimdi ne diyecekler? Osmanlı döneminin o yıllarında 'Asliye Hukuk Mahkemesi' olmamasına rağmen, Osmanlı'nın Asliye Hukuk Mahkemesi belgesiymiş gibi bir belge çıkartıp hiç utanmadan internet ortamında yayınladıkları videolarda bunu sallayarak Zübeyde Hanım'ın bilmem nerede çalıştığını ve Mustafa Kemal'in babasının Ali Rıza Efendi olmadığını beyan ederek yaygara koparanlar ahirette Allah katında nasıl hesap vereceğinizi düşündünüz mü? Müslüman bir kadına zina suçlaması yapmanın İslamiyet'te yerinin ne olduğunu hiç mi araştırmadınız? Başınıza bir fes takıp 'Üstad' geçinen üstadınızın sizlere söylediklerini hiç araştırıp sorguladınız mı? 




Yakında piyasaya çıkacak olan emekli imam Mehmet Ali Öz'ün kitabını alıp okumanızı tavsiye ederim. Üstadınız ve körü-körüne inandığınız o şahsiyete bunları da sorun, bakalım sizlere ne cevaplar uydurmaya çalışacak.


"Selanik, Mustafa Kemal'in ailesinin yaşadığı yıllarda çevresi ile birlikte 500 bin kişilik bir Osmanlı Sancağı'dır. Yaşayan halkın içerisinde müslümanlardan sonra en çok sayıda olan nüfusu yahudi nüfusu oluşturur. Osmanlı'nın bu ailelere kucak açmasıyla birlikte yahudi aileler 1492'den sonra Selanik'e gelip yerleşmişlerdir." 



"Osmanlı döneminde 1830, 1840 ve daha sonra 1880 yıllarına ait nüfus kayıt defterleri günümüze kadar ulaşmıştır. Hatta 16.yy. ait tapu taahhüt defterleri de vardır. Neredeyse her beldeye, her köye ait en az bir nüfus kayıt defteri vardır. Selanik'te ise bazı mahallelerde 1, bazı mahallelerde ise 4 tane nüfus kayıt defteri vardır."





"Atatürk'ün gerek anne tarafı, gerek baba tarafı köken olarak saygın ve eşrefi olan insanlardır." Zübeyde Hanım'ın anne ve baba tarafını 1480'li yıllara kadar götürmenin mümkün olduğunu söylemektedir emekli imam Mehmet Ali Öz, ve hatta Mustafa Kemal'in anne tarafının Köprülüler ile akrabalığı olduğuna da kitabında yer vermiş. Baba tarafında da Osmanlı İmparatorluğu dönemi tarihinde idam edilen üç şeyhülislamdan biri olan Şeyhülislam Feyzullah Efendi'nin kökeni olarak bilinen Nakipzadeler'e dayandığını anlatıyor. Baba tarafının da Şemsi Tebrizi Hazretlerine dayandırmaktadır. Bu yönüyle Mustafa Kemal Atatürk'ün kökeni hem Türkmen hem de tarihi geçmişi bilinen bir aile olarak tanımlamaktadır.

Zübeyde Hanım'ın babası Feyzullah Ağa, Selanik'in merkez mahallelerinden Balad mahallesi temettuat defterleri kayıtlarında yer aldığını ve Feyzullah Ağa'nın babasının ismini İbrahim Yorgani olarak belgelere dayandırmaktadır.

Nakipzadeler sülalesinde iki tane Feyzullah ismine rastlandığını, Selanik'te müftü, kadı vb. görevlerde olan 10'dan fazla Feyzullah ismine rastladığını, Nüfus ve temettuat defterlerinde halk içinde olan 22 tane Feyzullah ismi tespit ettiğini ve bu isimleri tek tek incelediğini, inceleme sonucunda ise Nakipzadeler sülalaesinden olan iki Feyzullah ismine rastladığını da söylüyor. Birisi Mevlevi şairlerinden olan Nakipzade Hacı Seyid Abdullah Hami'nin oğlu Nüfus kaydına göre 1813 doğumlu Feyzullah Efendi, 1834, 1840 kayıtlarında nüfus defterlerinde yer aldığını. Diğerinin de Mehmet oğlu İbrahim Yorgani oğlu Feyzullah olduğunu söylüyor.


Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım, Selanik'in önde gelen ailelerinden Nakipzadeler sülalesinden olduğu nüfus defterinden ve temettuat defterinden tespit ettiğini de belgesiyle ortaya koyuyor.. 

Şimdi Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım hakkında ileri-geri konuşanlar ve o konuşulanlara inananlar bir daha düşünsünler. Ahirette nasıl hesap vereceksiniz?

Atatürk'ün babası ile ilgili olarak yaptığı inceleme ve araştırmalarından ise şöyle bahsediyor;
Atatürk, 1937 yılında baba soyunun araştırılması için bir komisyon kurdurmuş ve Vakıflar ile iş birliği yapılarak çalışmalar yapılmış, Selanik konsolosluğuna  yazılarak yunanlı yetkililere yazılıp ellerinde olan 
Osmanlı arşivlerinde incelemeler yaptırmak üzere Dışişleri bakanlığı nezdinde de  yazışmalar yapılmış.

Atatürk'ün hatıralarını anlatırken bahsettiği balkan savaşları sonrasında babasının mezarının bulunduğu Ortacı Camii malesef yok edildiğinden babasının mezarına bile rastlanamamakta. İnsan doğup büyüdüğü yeri düşman işgali altında kalıp bir çok tarihi izlerin yok edildiği gibi babasının da mezarının yok edilmesi ne büyük bir acıdır. Komisyonun raporunda ne yazık ki Selanik, Yunanlıların elinde olduğu için herhangi bir belgeye ulaşamadıklarını belirtmişler. Osmanlı arşivlerinin 1980'li yıllardan sonra tasnifi yapıldığından belgelere ulaşılamaması kendilerine 'üstad' diyenlere yağ-biber olsa gerek.. 

1937'de kurulan komisyonun hazırladığı raporda 2 Kanunievvel 93 tarihli tapu intikal kaydında 'Ali Rıza Efendi bin Ahmed Efendi' diye bir isim yer almış, Zamanın yetkilileri bunu Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi olarak düşündüklerini ama belgede sözü geçen kişinin Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi olmadığını söylüyor emekli imam Mehmet Ali Öz. Çünkü; Ali Rıza Bey'in babasının ismi Ahmet değildir.

" 2 Kanunievvel 93 tarihli tapu intikal kaydında bahsedilen Ahmet Efendi, Selanik Mevlevihanesinden Şeyh Ahmed Efendi'dir. Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi 1841 Selanik doğumludur. 23 Mayıs 1886'da vefat etmiştir. Onun babası, yine Selanik Mevlevihanesi'nden 1777 doğumlu 1843 vefatlı şeyh İbrahim Efendi'dir. Şeyh İbrahim Efendi de yine Selanik Mevlevihanesi Şeyh Ahmed Efendi'nin oğludur. Şeyh Ahmed Efendi de, Atatürk'ün bizzat hazırladığı şecerede Molla Hasan diye geçen Molla Hasan'a dayanmaktadır."

Emekli imam Mehmet Ali Öz yine tarihi bir gerçeği daha ispatlıyor bizlere;
"Herkesin bildiği gibi Atatürk'ün dedesi olarak bilinen Kızıl Hafız, Selanik Mevlevihanesi'nden şeyh Ahmed Efendi'dir. Şeyh Ahmed Efendi'nin oğullarının isimleri; Şeyh İbrahim Efendi, Şeyh Mehmet Ali Efendi, Şeyh Ali Rıza Efendi, ve Şeyh Yakup Efendi'dir.
1937 yılında kurulan komisyonun raporunda geçen Ali Rıza Efendi, Atatürk'ün amcası olan Şeyh Ali Rıza Efendi'dir. Atatürk'ün babası olan Ali Rıza Efendi, şeyh Ahmed Efendi'nin oğlu Şeyh İbrahim Efendi'nin oğludur. Atatürk'ün babası olan Ali Rıza Efendi amcası ile aynı ismi taşımaktadır."


Hatta daha da ileriye giderek Atatürk'ün amcalarının ve halalarının tek tek isimlerini de söylüyor bizlere;
"Şeyh İbrahim Efendi'nin 3 tane oğlu vardır; Ali Rıza Efendi (Atatürk'ün babası), Mahmut Efendi, Mehmed Emin Efendi. 3 tane de kızı vardır; Fatma, Emine ve Ayşe Molla. Şeyh İbrahim Efendi'nin 3 tane de eşi vardır; Emetullah Hanım, Hatice Hanım ve Ayşe Güzide."


1894 tarihinde Zübeyde Hanım'ın Ali Rıza Efendi'nin ölümünden sonra Osmanlı Devleti'ne verdiği dilekçede kendisi ve çocuklarına maaş bağlanıp bağlanılamayacağını sormuş ve verdiği resmi dilekçede eşinin Ali Rıza Efendi ve çocuklarının Makbule, Naciye ve Mustafa olduğu resmi olarak belgelere geçtiğini de belgeleri ile ispatlıyor emekli imam Mehmet Ali Öz.

Ali Rıza Efendi ile Zübeyde Hanım'ın evli olup olmadığına dair belge gösterilmesini isteyenler için tokat gibi bir cevap.


"Ali Rıza Efendi Çayağzı gümrük memurluğu yaptığı yıllarda Girit, Mora gibi toprakların Osmanlı'nın elinden çıkması neticesinde yunan eşkiyalıkların çoğalması ve yaygınlaşması ile gümrük memurluğundan istifa etmiştir. Ali Rıza Efendi elinde bulundurduğu ne varsa hepsini yok pahasına satıp tuz ticaretine girmiş. Tuz ticaretinden ayrılıp keresteci olan Cafer Efendi ile ortaklığa girmiş ve kereste tüccarlığına başlamış. Ticarette başarısız olması ailede ve Ali Rıza Efendi'de büyük çöküntü yaşatmıştır. 23 Mayıs 1886 tarihinde vefat etmiştir."

Atatürk ile babası Ali Rıza Efendi'nin bir de ortak kaderleri olduğu görülüyor. Daha küçük bir çocukken babasını kaybeden Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi de daha iki yaşlarındayken babası Şeyh İbrahim Efendi'yi kaybetmiş. Allah mekanlarını cennet eylesin, nur içinde yatırsın.

Atatürk'ün ailesine bunca iftirayı atanlar, artık Allah katında vereceğiniz hesabı düşünün eğer ki sizde içinizde az da olsaAllah korkusu varsa...

Harun Aydın
harun@aydinailesi.org



Kaynak:
13 Eylül 2014 tarihinde HaberTürk ekranlarında yayınlanan Tarihin Arka Odası programı



Yazı ve fotografların bir kısmı veya tamamı iktibas kuralları çerçevesinde kaynak gösterilmeden alınması veya izinsiz kopyalanıp çoğaltılarak kullanılması yasaktır.

www.aydinailesi.org
| © 2014

0 yorum:

AYDIN AİLESİ
 
AYDIN AİLESİ
Powered by Blogger